26 Mayıs 2014 Pazartesi

SE7EN - 1995





SE7EN, psikolojik-suç-gerilim tarzında olduğu için pek ilgimi çekmemişti; ama Brad Pitt ve Morgan Freeman'ın başrollerde olduğunu görünce izlemeden geçemedim.

Hristiyanlıkta adı geçen 7 ölümcül günahı işleyen kişileri kendi acımasız yöntemleriyle öldüren bir seri katili ve tabi ki katilin peşindeki iki dedektifimizi anlatıyor. 7 günahın neler olduğunu film bitene kadar ben de bilmiyordum. Siz de bilmiyorsanız izleyince öğrenirsiniz artık :)


Sonuna kadar koltuğa yapışarak izledim. Supernatural gibi dizi veya filmleri izleyenler bilir. Anlayacağınız filmin havası baştan sona insanı geriyor. Polisiye ve gerilim sevenler kesinlikle izlemeli. Bu arada söylemeden edemeyeceğim filmin sonunda sizi büyük bir sürpriz bekliyor.

18 Mayıs 2014 Pazar

"BUCK UP - NEVER SAY DIE. WE'LL GET ALONG!!"

MODERN TIMES - 1936





Çocukluğumdan aklımda kalan melon şapkalı, bastonlu mini mini bir adam... Bizim nesil pek fazla sessiz sinema izlememiş olsa da Chaplin'i hepimiz biliriz.  
Kahramanımız 1930'lu yılların büyük ekonomik buhranı sırasında bir fabrikada zorlu, monoton çalışma hayatından dolayı psikolojik sorunlar yaşamaktadır. "Otomatik yemek yedirme makinası"nda kobay olarak kullanılması bardağı taşıran son nokta olur ve patronları onun delirdiğini düşünerek akıl hastanesine gönderir. Akıl hastanesinden çıktıktan sonra komünist provokatör zannedilerek hapse girer ve işsiz kalır. Bu arada ekmek çalarken karşılaştığı bir genç kızla arkadaş olur ve maceralarına birlikte devam etmeye karar verirler. 
Filmde makineleşmenin ve sanayileşmenin getirdiği işsizlik sorununu ve bunun sonucunda insanlar üzerinde oluşan psikolojik sorunlar eleştiriliyor. Benim için izlediğim animasyon harikası, devasa bütçeli, muhteşem ses efektleri olan çoğu filmden daha eğlenceliydi ve işlediği sorun günümüzde daha şiddetli yaşandığı için verdiği mesaj güncelliğini koruyor.
Son sahnede bütün olaylardan yorulan genç kız "Bunca zahmete değer mi?" der ve ardından meşhur Şarlo repliği çıkagelir: "Gülümse, umudunu kaybetme, başaracağız..."(Ayrıca bu replikler sinema tarihindeki ara yazıyla geçen son replik olma özelliğini taşımakta. Yani Modern Times dünya sinemasının son sessiz filmidir.) 

30 Nisan 2014 Çarşamba

HER ÇOCUK ÖZELDİR - 2007


"Çocukken ben de öğrenmede sorun yaşardım.Babam beni hiç anlamazdı. Beni yaramaz edepsiz sanar çalışmamak için bahaneler ürettiğimi düşünürdü.Beni bir hiç sayıyordu. Beceriksiz, aptal biri neyi başarabilirdi ki?"




 
İlk yayınıma bir eğitimci olarak en sevdiğim filmlerden biriyle başlamak istiyorum. Hani böyle izlediğinizde sizi beyninizden vurulmuşa çeviren filmler vardır ya işte onlardan biri, "Taare Zameen Par". Film vay bee dedirten cinsten ve yaklaşık bir hafta etkisi altında kalıyorsunuz. Yönetmenliğini Aamir Khan'ın yaptığı filmimiz disleksi hastası olan ve ailesi tarafından tembel ve geri zekalı muamelesi gören Ishaan Awasthi ve yine bir disleksi hastası olan öğretmeni Ram Shankar Nikumbh'un onu bu çukurdan kurtarışını anlatmakta. Öğretmenimiz örnek bir eğitimci, yaşadığı zorluklar onu böyle kılmış. Kendi çocukluğunu gördüğü öğrencisine de bu yüzden bu kadar önem veriyor. Filmde sanatın diğer derslere göre geri planda kalması, eğitim sisteminin tekdüzeliği, bilinçsizce çocuk yetiştiren aileler gibi üzücü bir çok ayrıntıya yer verilmiş. Özellikle bir eğitimciyseniz hayatınızda en az bir kez mutlaka izlemeniz gereken filmlerden birisi.